CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk TV’de Serap Belet ve Kürşad Oğuz’un moderatörlüğünü yaptığı ‘Olaylar ve Görüşler’ programına konuk oldu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Şu anda ortak liste üzerinde çalışıyoruz. Bizim için ve Türkiye için değerli bir seçim. Komşularımız için de çok değerli. Bilime, akla, sağduyuya dayalı, kutuplaştırmayan, kucaklayan bir siyasete ihtiyacımız var.
6 başkan olarak ortak bir mutabakat zaptı hazırladık. Eğitimden sağlığa, teknolojiden milli eğitime hayatın her alanını ilgilendiren 2 bine yakın unsurun başlığını açıkladık. Milletler Topluluğu ne yaptı? Böyle bir şey açıkladı mı? Açıklamadı. Halk bunları neden tartışmıyor, neden eleştirmiyor?
İlk hafta yapacaklarımız, ilk ay yapacaklarımız hepsi yazıldı. 6 lider tarafından paylaşılan bir metin. Ben söyleyeceğim, Millet İttifakı’nın diğer ortakları da aynı şeyi söyleyecek. Çünkü ortak olduk. Erdoğan orada ne dediyse hepsi teslim oldu. Teslimiyet siyaset değildir. Parti iseniz siyasetinizi açık açık yazarsınız. Önümüzdeki 5 yılda ne yapacaksın?
Başkan olarak ne yapmalı? Her bakanlık ne yapacak? Yeni bir bakanlık mı kurulacak? Üniversitelerde, bilimde, teknolojide, tarımda ne yapılacak? Beyin sarsıntısı ile ilgili bir teklif hazırladık. Sarsıntı bölgesi hakkında hiçbir şey yapmadılar. Yarım yamalak çadır ve konteyner dağıttılar. İktidara geldiğimizde şok bölgesini bir bütün olarak değerlendireceğiz. Bununla ilgili bir yasa tasarısı sunduk. Orayı üretim üssü yapacağız, insanlar buraya gelip çalışacak. Burada büyük istihdam yaratılacak. Bu bölge aynı zamanda istihdam ve üretim merkezi olacak.
“Her vatandaş AB’ye vizesiz girebilecek”
Ortak listelerle ilgili tüm seçenekler değerlendiriliyor. Bizden ve diğer partilerden genel başkan yardımcıları var. Değerli maksimum fayda nasıl elde edilebilir? Yapılan anketler var. O sandıklar diğer başkanların ve takımların önünde. Önümüzdeki 1-2 gün içinde biraz daha netleşecek.
Diğer partilerin pozisyonuna bakıp kendimize göre bir politika oluşturmuyoruz. İktidara geleceğiz, Cumhurbaşkanlığı’nı kazanacağız, en geç bir yıl içinde bu ülkeyi rahat nefes alan bir ülke haline getireceğiz. Ülkedeki her vatandaş AB’ye vizesiz girecek. Hasar tespitlerini yaptık. Cumhur İttifakı temelde yaptığını yaptı, batırdı. Ne yapacağımızı biliyoruz. Çiftçi ve üreticinin kazanacağı, istihdamın büyüyeceği, fabrikaların çalışacağı bir Türkiye hayal ediyoruz.
Vizeyi kaldıracağız. Gerekli düzenlemeleri yapacağız. Bu ülkeye gerçek demokrasiyi ve özgürlüğü getireceğiz. Düşünce özgürlüğünü kısıtlarsanız, ülkenizde demokrasi yoktur. ‘Ülkemizde her türlü düşünce özgürce paylaşılabilir, medya özgürce yayın yapabilir’ diyeceğiz. Ben gençlere ‘Cumhurbaşkanı olduğunuzda beni en rahat eleştireceksiniz’ diyorum.
Eğer yanılıyorsam, doğal olarak eleştiri olacaktır. Aynı hatayı tekrarlamamaya özen göstereceğim. Erdoğan eleştiriye tahammül edemezse, sabaha karşı insanlar gözaltına alınırsa bu sistem yıkım getirir.
AB’nin öngördüğü tüm demokratik kuralları ülkemize getireceğiz. Neden insanlar bir araya geldiklerinde özgürce konuşamıyorlar? Bu Türkiye için bir utançtır. İnsanlar fikirlerini söyler. Telefonla konuşurken ‘Acaba biri bizi dinliyor mu?’ deyin. Ben söylüyorum, dinliyorlar. Demokrasi temel kavramdır ve 6 lideri bir araya getiren demokrasi özlemidir.
Meclis listelerinde oran veya kişi bazında bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çözülecek, hepimiz makul insanlarız. Listemize birileri girecek mi girmeyecek mi, herkes bağımsız girecek mi girmeyecek mi? Medeni insanlar gibi oturup tartışıyoruz. Millet İttifakı’nın demokraside uyumun sağlanması açısından tarihimizde çok değerli bir aşama olduğunu düşünüyorum. Alliance olarak birbirimize içtenlikle fikirlerimizi açıklıyoruz. İkinci personelimize aktarıyoruz. Genel liderler olarak, aralarında konuştuktan sonra konuşuruz. Meclis’te çoğunluğu alacağız, ayrıca Cumhurbaşkanlığı’nı da kazanacağız.
Bunlar tartışılır ve tartışılır. Bunu belirleyecek olanlar önce kadrolar, sonra genel müdürlerdir. Önce altyapının oluşturulması gerekiyor. Sonra bir merkeze gelip oturup konuşacağız. Aslında 1-2 gün içinde tüm sonuçlar netleşir. 5 başkan adına konuşma yetkim yok. Onların da kanı var. Yeri geldiğinde itirazları olur ve biz de onlara saygı duymalıyız.
Yeni bir aşama, yeni bir kültür ve inşa süreci başlatmak istiyoruz.
CHP olarak amacımız doğal olarak birinci parti olmaktır. Bütün partilerin istediği bu. Bunun için çalışıyoruz, çok çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığını açık farkla kazanmak istiyoruz. Elbette belirli konularda araştırma yapıyoruz, ancak geniş bir kamuoyu araştırması yapmıyoruz.
Yavaş ve İmamoğlu
İki değerli arkadaşımız. Mansur Bey ve Ekrem Bey de. Osmanlı İmparatorluğu’nun eski başkentinin hükümdarı Ekrem İmamoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin şirin başkentinin hükümdarı Mansur Yavaş’tır. Her ikisinin de önemli bir kamuoyu kabulü var. Tüm engellere rağmen güzel şeyler yapıyorlar. Trabzon’da bir bakan ve 4 milletvekili var. Kabinede. Trabzon’a raylı sistem yapamadılar. 10 tane metronun inşaatını aynı anda başlatan ve yürüten kişi Ekrem İmamoğlu’dur dedim.
Seçmen, gençler memnun. Zaman zaman onlarla bir yere geliyoruz. Burada değerli olan Türkiye’nin sağlıklı bir zemine oturabilmesi için toplumun önüne o inanç ve heyecandan yararlananların çıkması gerekiyor. Ekrem ve Mansur Bey o inancı ve heyecanı besleyen arkadaşlarımızdır. Önemli bir rol oynarlar. Bakın Ekrem Bey İstanbul’da bloke ediliyor. Başkan Yardımcısı olduğunda bu sakıncalar ortadan kalkacaktır.
2 arkadaşımız başkan yardımcısı oldu diye diğer belediye başkanlarımız çalışmaz mı? Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı parayı bulmuş metro yapacaklar, inşaata izin vermiyorlar. Bu çılgınlıkları bitireceğiz.
“Teklif İnce’ye gitti, reddetti”
Birinci tipte sonuç alacağımıza inanıyorum. Sonunda sağduyu galip gelecek. Ülke bu haldeyken işsizlik diz boyu, gençler iş bulamazken soğan 7.5-10 liraya ulaşmıştı. Bunun bir an önce bitmesi gerekiyor. Son düzlüğe geldiğimizde seçmenlerin sağduyusuna güveniyorum.
İnce Bey’i ziyaret ettiğimiz görüşmede değil ama teklif yapıldı. Ayrıntılara girmek istemiyorum. işin özeti; Teklif yapıldı.
Bana göre biz üzerimize düşeni yaptık. Karşı tarafı suçlamak istemiyorum. Üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyorum. Karşı tarafı suçlamaya hakkım yok. Muharrem Bey’e böyle bir haksızlık yapmak istemiyorum. Sonuçta birlikte çalıştık. Başkan adayımız, küme lider vekilimizdi. Haksız bir eleştiri yapmak istemiyorum.
Muharrem Bey’in düşüncelerine saygı duymak zorundayım. Beni ‘neden böyle düşünüyorsun’ diye suçlamak asla doğru değil. Büyük ihtimalle 4 adayla gideceksin, bu saatten sonra neyi değiştireceksin?
Bu toplumun sağduyusuna güvenin. İlk turda bitti. Bu işsizlikle nereye gidiyoruz? Türkiye’nin bu cehennemden çıkması gerekiyor. Saraya bakmayın, oradakilerin keyfi yerinde. Bir pazara gidelim. Emekli maaşlarını yükseltir, fiyatlardaki artış çok daha fazladır. Bu para, döviz korumalı mevduatlara gidiyor. Kimin parası? Bir avuç insan. Bunlar tam anlamıyla faize aykırıdır. Faize hizmet ediyorsun. Emekli, çalışana bir şey yok. Polis jandarma ayrımı yapıyor. Hangi durumda polise vermezsin? Çifte standart var.
“6 ay sonra rahatlama olacak”
2015’te ne dediysek bugün de aynı şeyi söylüyorum. İnsanların hayatında birçok şey değişecek. İnsanlar evlerinde rahat oturacak, mutfaklar şenlenecek. Yeterince yakında değil. Ama kısa sürede 6 ay içinde rahatlama ve rahatlama olur. Herkes biraz ‘şu anda iyi yönetiliyoruz’ diyecek. Eleştiri geldiğinde saygıyla karşılarız. Önce bir Hasar Tespit Komisyonu kuracağız. Şu anda devletin geliri, gideri, yükümlülükleri nedir bilmiyoruz. 15 gün içinde Türkiye’nin bize tüm yükümlülükleri, Euro, Dolar yükümlülükleri nelerdir? 5 kişilik çeteye ne ödüyoruz?
Sağlıklı kararlar vermenin ana yolu verilere dayalıdır. Bunların hepsini yapacağız. Ortak mutabakat metninde ilk yapacağımız şeylerden birinin bu olduğunu söyledik. Hemen Ekonomik Sosyal Konseyi oluşturacağız. İşçiye, iş dünyasına, sanayiciye, tüccara sesleneceğiz. Bunu yapacağız. Devlette liyakatini hızlı bir şekilde sağlayacağız. Merkez Bankası’nı bilen, içeriye ve dışarıya inanç veren bir insanı getireceğiz. Merkez Bankası Başkanı’nın kim olacağı ortak hafızamızda var.
Bakanlıkların hangi partiye verileceği konusuna girmedik. Ayağa kalkıp ekonomide bu olur demek farklı bir şey. Bürokrasiden konuştum. Bürokrasi liyakate dayalı olacak. İşi devretmek zorundasın. İlk görüşmemizde bu konuda anlaşmıştık. Devlette liyakat sisteminin bozulmasından, devletin yozlaşmasından, her alanda rüşvetsiz iş yapılmadığından bahsettik. 6 başkanla mutabık kaldık, yolumuza devam edeceğiz.
“ulusal vergi konseyi”
Nitelikli insanları getireceksin. Bu bahiste anlaştık. Şu anda devlette çok nitelikli ve saygın insanlar var. Ama bir kenara atıldılar. Biz her şeye hazırız. BDDK, Kamu İhale Kurumu çok kıymetli. SPK’da tacize uğrayanlar. Bunların hepsini biliyoruz. Kim ne yaptı? 2 milyon dolar rüşvet alıp para isteyen kişi hiçbir şey olmamış gibi Genel Kurul’a girer. İnsanların yüzüne bakamaz. Din onlara inanmaktır. Başka bir şey olduk. Böyle bir tesadüf ortaya çıktı. Milletin parasını, pulunu yersin, kul hakkını yersin, sonra kendine kahraman dersin.
İnancımız ideolojimize, kuruluş felsefemize, insanlığa aykırıdır. Şeffaf bir hükümet kuracağız. Ulusal Vergi Dairesi kuracağız. Vatandaş, devlet, bana sormaya hakkınız var, verginizi nereye harcadınız?
Bu konuda ilk yazıyı yazan benim. Fransa’ya dön. Fransa’da Ulusal Vergi Konseyi, devlette toplanan vergileri alır, inceler, Cumhurbaşkanı’na sunar ve Resmi Gazete’de yayımlanır. Biz de bunu hedefliyoruz. Kesin Hesap Komisyonu kuracağız dedik. Geçen yılın bütçesi nereye harcandı? Komite başkanı muhalefetten olacak.
İlk genelgelerimizden biri savurganlıkla çaba olacaktır. İsrafa asla izin vermeyeceğiz. Devlette böyle büyüdüm. Beyaz kağıdın geri kalanını doldurmadan o kağıdı yırtıp atmazdık. 13 uçak ne demek? Fakirin parasını alıyorsun, 1 uçak sana yetmiyor mu? Saray kelimenin tam anlamıyla boşa giden bir şey. İslam’da israf haramdır. Anlayışlarını anlamakta güçlük çekiyorum.
